a
mefete ile bahis
ilbet
1xbetBetturkeyBetistKralbetSupertotobetTipobetMatadorbetMariobetBahis.comSahabet
”" ”" ”"
”" ”" ”"
Altınyıldız Koleji
Altınyıldız Koleji

Menekşe “Bir Toplumun En Önemli Yapı Taşı Eğitimdir”

Ak Parti Nevşehir Milletvekili, Türkiye Büyük Millet Meclisi Milli Savunma Komisyonu Üyesi Yücel Menekşe TBMM Genel Kurulunda görüşülmekte olan 90 Sıra Sayılı Bazı Kanunlarda ve 652 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede değişiklik yapılmasına dair kanun teklifi hakkında TBMM Genel Kurulunda Kanunun tümü üzerinde konuşma gerçekleştirdi.

Konuşmasına başlamadan önce vatanımız ve milletimiz için canlarını feda eden aziz şehitlerimizi ve dün Afrin’de Zeytin Dalı operasyonunda şehit olan Uzman Onbaşı Mikail Candan’ı da unutmayan Menekşe tekrar aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet diledi ve ardından değişiklik yapılacak olan konunlar ve kanun hükmünde kararnameler hakkında kısa bir bilgi vermek amacı ile şunları ifade etti.

Değişiklik yaptığımız kanunlarda;

–              İlkokula başlama yaşının değiştirilmesi

–              Gerçek veya tüzel kişiler tarafından açılan yüksek öğrenim öğrencilerine yemekli veya yemeksiz özel barınma hizmeti veren kurumların açılması

–              6764 sayılı kanunla Çıraklık, Kalfalık ve Ustalık eğitiminin mesleki eğitim programı adı altında zorunlu hale getirilmesi

–              Eğitim-istihdam bağlantısının güçlendirilmesi

–              Engelli vatandaşlarımıza verilen özel eğitim destek kapsamının netleştirilmesi hususu

–              MEB’de görev yapan sözleşmeli öğretmenler ile Diyanet İşleri Başkanlığında görev yapan sözleşmeli personelin kadroya atan bilmeleri için zorunlu hizmet sürelerinin toplanda 4 yıla düşürülmesi konusu

Yer almaktadır diyerek Genel Kurul konuşmasında ise şunları dile getirdi.

Sayın Başkan, Gazi Meclisimizin değerli milletvekilleri; 90 Sıra Sayılı Bazı Kanunlarda ve 652 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’miz hakkında şahsım adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli Başkan, değerli milletvekilleri; eğitim, bir toplumun gelişmesi ve uygar seviyelere ulaşması için gerekli en önemli yapı taşıdır. Eğitim, yediden yetmişe devam eden, bireye hayatın her alanında katkı sağlayan bir süreç olmakla beraber, bunun yanında toplumların siyasal, sosyal ve ekonomik olarak gelişerek güçlenmesinde önemli rol oynamaktadır.

İnisiyatif alan, eleştirel düşünen, iletim becerileri yüksek ve yenilikçi bireyler yetiştirmenin en önemli dinamiğini oluşturan yegâne unsur eğitimdir. Dünya olanca hızıyla değişim ve dönüşüm süreci yaşarken yeni Türkiye’yi şekillendirecek gençlerimizi ve insan kaynağımızı en iyi şekilde yetiştirmek AK PARTİ hükûmetlerimizin her zaman önceliği olmuştur.

AK PARTİ iktidarları 2002’den bu yana bütçede en büyük payı Millî Eğitim Bakanlığımıza ayırmıştır. İktidarlarımız döneminde eğitimde geldiğimiz noktayı siz değerli milletvekillerimize rakamlar üzerinden kısaca bahsetmek istiyorum. 2002 yılında Millî Eğitim Bakanlığımızın toplam eğitim bütçesi 10 milyar TL iken 2018 yılında yüzde 1.201’lik artışla 134 milyar TL olmuştur. 2019 yılı için ise 161 milyar TL olarak öngörülmektedir. 2002-2003 eğitim öğretim yılında 343 bin resmî derslik mevcut iken derslik başına düşen öğrenci sayısı ortalama 32’ydi. 2018-2019 eğitim öğretim yılında bu sayı 575 bin resmî dersliğe çıkmış ve bu dersliklerde öğrenim gören öğrenci sayısı ortalama 22 olmuştur.

Değerli milletvekilleri, Bakanlığımızca, ücretsiz kitap dağıtımı kapsamında, 2018-2019 eğitim ve öğretim yılı için eylül ayı itibarıyla öğrencilerimize 873 milyon 63 bin TL değerinde toplam 163 milyon 33 bin ders kitabı dağıtılmıştır. 2003 yılında 2019 yılı kadar, 631 öğretmen alımı sağlanmıştır. Mart 2019 tarihi verilerine göre Bakanlığımıza bağlı resmî kurumlarda 83 bini sözleşmeli olmak üzere 854 bin öğretmen görev yapmaktadır. Bu veriler de bize gösteriyor ki Millî Eğitim Bakanlığı olarak, herkesin eğitim öğretime ait şartlara eşit şekilde erişmesi, çağın gerektirdiği bilgi, beceri, tutum ve davranışı kazanması, girişimci, yenilikçi, dil becerisi yüksek, iletişime ve öğrenmeye açık, özgüven ve sorumluluk sahibi, sağlıklı ve mutlu bireyler olarak yetişmesi önceliğimizdir.

Değerli milletvekilleri, ülkemizde nüfus piramidi göz önünde bulundurulduğunda okula başlama yaşının altmış dokuz ay olması gerekmektedir. Öyle ki, çocuklarımızdaki gelişim evrelerini göz önüne aldığımızda çocuklarımızın okula uyum sorunu çekmemeleri, okul kültürünü tam olarak edinebilmeleri, okulda öğrendikleri bilgileri neden sonuç ilgisi dâhilinde yorumlayarak hayatlarında kalıcı, izli davranış değişiklikleri oluşturabilmeleri ve soyut düşünme bağlamında ortaya ürün koyabilmeleri adına bu durum son derece önem arz etmektedir.

Jean Jacques Rousseau, her yaşa uygun eğitimde çocukluktan yetişkinliğe geçişi 4 evre olarak tanımlamakta: Ön çocukluk, 0-3 yaş arası; çocukluk, 3-12 yaş arası; ön ergenlik, 12-15 yaş arası; ergenlik, 15-20 yaş arası. Bu evrelerin ihtiyaçlarına göre eğitmen rol üstlenmelidir.

Ön çocukluk evresinde çocuğun keşif yeteneği ve gücünü oluşturması teşvik edilmelidir.

Çocuklukta fiziksel gelişimi, taklit ederek öğrenme ilgisi, deneme yanılma yoluyla öğrenmeye çalışma isteğini tecrübe etmesi desteklenmelidir.

Ön ergenlik aşamasında ise algı ve mantığın güçlendirilmesi gerekir çünkü muhakeme yeteneği bu zaman diliminde oluşur.

Ergenlik çağında ise kendisinin dışında başka kişi ve nesnelere sevgi hissetmeye başlayacaktır. Coşku, tutku, ihtiras ve buna benzer birçok duyguyla bu yaşta tanışacağı için eğitmenin görevi, çocuğa arkadaşlık etmek ve bu süreçte ona eşlik etmek olacaktır. Eğitmen, ergenlik çağında başkalarının acısını hissetmeyi çocukta ortaya çıkarmak ve bu duygunun gelişmesi için teşvik etmek yükümlülüğünde olmalıdır.

Dünyaca ünlü yine psikolog Jean Piaget, eğitime başlama yaşının altmış dokuz olması gerektiğini ve bunu desteklediğini ifade etmektedir.

Sonuç olarak, ilgili müfredat programı dâhilinde, çocuklarımızın okul kültürünü tam anlamıyla benimseyebilmeleri, gelişim düzeyleri dâhilinde müfredata tam anlamıyla uyum sağlayabilmeleri, psikomotor davranışların gelişmesiyle birlikte okulda sosyal ve akademik etkinliklerde zorluk çekmemesi amacıyla okula başlama yaşının minimum 69 olması gereklidir.

Ben bir anonim atasözünden bahsetmek istiyorum ayrıca: “Bir günü düşünüyorsanız balık tutun, bir yılı düşünüyorsanız ekin ekin, beş yılı düşünüyorsanız ağaç dikin ve yüzyılları düşünüyorsanız insanları eğitin.” Diyerek sözlerini tamamladı.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Kapadokya’da ÜZÜMFEST Düzenlenecek