Artık ders çalışmayı bırakın

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

“Sevgili öğrenciler, değerli veliler. Malûmdur ki 15-16 Haziran günlerinde TYT – AYT sınavları yapılacak ve çocuklarımız kendilerine yeni bir gelecek için fırsat arayacak. Ama unutmamamız gereken bazı noktalar var. Sınava giren tüm öğrencilerimize… Lütfen sakin olun. Sınav önemli ama hayatınızın en önemli şeyi değil. Emin olun ki ilerleyen yıllarda sizin için çok daha kıymetli olaylar yaşayacaksınız. Zaten telafisi mümkün şeyler için çok stres olmak doğru değil. Sınava birkaç gün kala yapacağınız hiçbir şey, çok büyük değişikliğe neden olmaz. Bu nedenle kendinizi hiç sıkmayın. Önemli olan, sağlığınızdır. Artık ders çalışmayı bırakın, kendinizi rahat hissetmek istiyorsanız biraz soru çözebilirsiniz. Rutininize uymayan hiçbir şey yapmayın. Yeme ve içme alışkanlıklarınızda kesinlikle değişiklik olmasın. Geçiş mevsimindeyiz, hava şartları sürprizler yaşatabiliyor. Üşütmemeye dikkat edin. Sınavda yanınızda olması gereken evraklarınızı akşamdan hazırlayın. Sınav sabahı da vakitlice kalkıp hazır olun. Sınava gireceğiniz yere en geç 09.30’da ulaşın. Görevlilerle hiçbir şekilde gerilimli temas kurmayın çünkü bundan en çok zararı siz görürsünüz. Sonuçta herkes sınav sorumluluğu nedeniyle biraz telaşlı olacaktır. Soruları net okumadan çözmeyin, hiçbir soruya takılmayın. İlk denemede çözemediğiniz soruyu hemen atlayın. Diğer soruları bitirdikten sonra emin olun ki size yeterince vakit kalacaktır. Soru köklerinden sonra şıkları okuduğunuzda aklınıza gelen ilk cevabı işaretleyin, sakın sonradan dönüp cevabınızı değiştirmeyin. Zirâ ilk cevap, hep doğru cevaptır. Umarım ki her şey gönlünüzce olur. Hepinize başarılar dilerim.

Sınava öğrencisi girecek olan velilerimize…

Unutmayın ki en değerli varlığımız, çocuklarımızdır. Onlardan beklentilerimizi belirlerken kendi arzularımızı değil onların standartlarını düşünerek hareket etmeliyiz. Üniversite sınavı, hayatımız içindeki basamaklardan sadece biri. Sınava ve sonucuna gereğinden fazla değer verirsek çocuklarımıza hak etmedikleri ve baş etmekte çok zorlanacakları bir sorumluluk yüklemiş oluruz. Kabul etmeliyiz ki yeni nesil çocuklar, bize ve size göre hayatı çok daha farklı algılıyor.  Sorumluluk anlayışları çok farklı bir boyutta cereyan ediyor. Hayatın basamaklarını çıkarken karşılaştıkları engeller önceye göre çok farklı hatta daha çetin. Zirâ bir avantaj olarak kabul ettiğimiz ve çocuklarımızın çok kolay ulaştığı teknolojik aletler, aslında en büyük sorunumuz. Ne yaparsak yapalım, çocuklarımızı çağın olumsuz şartlarından kurtaramıyoruz. Mevcut koşullarda sınava hazırlanan çocuklarımıza candan destek olmak şart. Akademik başarılar/başarısızlıklar uzun hayat maratonunda bir şekilde telafi edilir. Ama hayatlarının baharında kazanacakları ya da kazanamayacakları erdemler, ölene kadar çocuklarımızın sırtında olacak. Sizden ricam, ne koşulda olurlarsa olsunlar çocuklarımıza inancımızı yitirmemenizdir. Onları; Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı, cumhuriyetin kazanımlarına sahip çıkan, Türk doğmanın değil Türk olmanın bilincine ulaşmış, milli ve manevi değerlerine saygılı, dini hassasiyetleri gözeten, devleti/ülkesi ve bayrağı için her türlü sorumluğu alabilecek, çalışkan insanlar olarak yetiştirmeye azami gayret harcayın.  Sonuçta onlar bizim geleceğimiz. Onlar olmazsa geleceğimiz de olmaz.”