a
mefete ile bahis
ilbet
1xbetBetturkeyBetistKralbetSupertotobetTipobetMatadorbetMariobetBahis.comSahabet
”" ”" ”"
”" ”" ”"
Altınyıldız Koleji
Altınyıldız Koleji

Köşe Yazısı – 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ’NE ATFEN

Tabiatın doğal ekolojik yapısının değişmekte olduğunu yaşayarak tanıklık ediyoruz .
Keza yiyecek içeceklerimizin de genlerinin  değişmiş  olduğunu biliyoruz.
Bununla birlikte  insanların psikolojisinin de değiştiğini, geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi sükûnet içermediği gerçeğinden hareketle.
Küçücük hadiselerden  çıkarılan münakaşaların katliamlara dönüştüğünü görmekteyiz.
Toplumda Şiddet, bütün gücüyle kollarını açmış bir girdap gibi insanları içine çekiyor.
Bu durum belirli bir kültür ve coğrafya ile de sınırlı değil, bütün dünyada gözlenmekte olan bir vakıa. Gelişmiş Avrupa’da buna dahil. Toplumda artış gösteren  şiddet vakası özellikle kadınlara yönelik olarak ön plana çıkmakta.

Bir adam  bütün öfkesiyle önüne kattığı, sevgilisini, eski eşini, çocuklarının annesini elindeki bıçak ya da pompalı tüfek  ile öldürmek için kovalıyor, kadın can havliyle, kendisine hiç bir korunak edinemeden katili olacak caninin  önünde koşarak kaçıp, canını kurtarmaya çalışıyor.

Avın, Avcısının önünde kaçması, koşması gibi  kadın da  katili olacak varlığın karşısında panikle  kaçıp kurtulmaya çalışıyor.
Kadını, yaşadığı\karşı karşıya kaldığı şiddet karşısında bu denli korunaksız ve  savunmasız bırakan otorite ve  hukuk, “ acaba kendisine bir sorumluluk atfediyor mudur? ”
Geçtiğimiz günlerde, Kocası tarafından beş  bıçak darbesiyle yaralanan  bir   kadın, yaşadıklarını şöyle ifade etmekte;
 “kocam, beni sürekli dövüyor darp ediyor ve  öldürmekle tehdit ediyordu.
İlgili makamlara, kocamdan defalarca şikayetçi oldum, ancak kocam tarafından Şiddete maruz kalmaktan, ilerleyen süreçte öldürülmek amaçlı bıçaklanmaktan korunamadım. Şimdi ceza aldı hapiste ancak,  yine korkuyla yaşıyorum. Hapisten çıktığı ilk gün gelip beni öldürecektir, bunu biliyorum”.

Toplumda Baş gösteren  bu akıl almaz şiddet vakasının  giderilmesine yönelik çalışma uzun soluklu bir süreç. Ancak, ivedilikle düzenlenmesi gereken hukuki ve insani, sosyal yükümlülükler de yok değil, elbette var.

Ancak şiddete maruz kalan insanın,  kendisini korumasına  yönelik hukuki düzenlemelerin gözden geçirilmesi yeniden güncellenmesi gerekmektedir.
“Bu konuda parlamentoya büyük sorumluluk düşmektedir ”

Can güvenliği riskinin oluştuğu öngörülen durumlarda  kadın,  katilinin karşısında çaresiz kurban  durumuna düşürülmemeli.
Kadın ya da mağdura  kendisini koruyacak, karşısındaki katilini etkisizleştirecek silah taşıma izni  ya da benzeri güvenliğini sağlayacak katkıların verilmesi  gerekmektedir.

Bu makalemi, İçerisinde olduğumuz hafta 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne atfediyorum.
Ve bütün dünya kadınlarının gününü kutlar  esenlik ve yaşama sevinci dilerim…

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Demokratik Tiranlık – Köşe yazısı