Savran Ünver’in adamı mı?

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

NEVŞEHİR(MHA) Açıklamalarıyla uzun zaman sonra hem kendisine hem de belediye başkanlığı dönemine ilişkin bazı soruları cevaplandıran Nevşehir eski belediye başkanı Hasan Ünver’in önemli değerlendirmelerinden biri de uzun süredir kamuoyunda ve özellikle siyasetçi bir ismin sıkça gündeme getirdiği, “Mehmet Savran Hasan Ünver’in adamı mı?” sorusuna verdiği yanıt oldu.
Bu konuyu gündeme getiren söz konusu isme “Bu yalanı söylerken hiç Allah’tan korkmuyorsun?” sorusunu da yönelten Ünver, “Geçtiğimiz günlerde bir zat çıkıp Nevşehir Belediye Başkanı Mehmet Savran için benim adamım olduğunu iddia etti. Üzülerek ifade edeyim, keşke olmasın ama yalan. AK Parti de adam siyaseti yapılmaz. Onların siyaset geçmişlerinde böyle şeyler olduğu için, filanca filancanın adamı. Biz de herkes Recep Tayyip Erdoğan’ın adamıdır. AK Partinin adamıdır. Bizde kimse kimsenin adamı olmaz. Koskoca bir doktor için böyle bir ithamda bulunmaya utanmıyor musun? Ayıp ya. Senin memleketinin evladı. Okumuş, çabalamış, gelmiş bu memlekette belediye başkanlığı yapıyor ve sen onu filancanın adamı diye yaftalamaya çalışıyorsun. Bizim partimizde adamcılık olmaz. Benim bu dünyada Sayın Savran ile yaptığımız bir tane görüşmem var. O da belediye başkanlığı dönemimde safra kesesinden ameliyat olmuştum. O sırada belimi üşütmüşüm. Ben de uzun zamandır bel fıtığı var. O nedenle doktorumuz Mehmet Savran bey bir görsün dediler. Geldi muayene etti, ilaç verdi, gitti. Benim bu dünya da Savran beyle bir adaya geldiğim tek görüşme budur. Onun dışında belediye başkanlığına seçildiğinde kendisini telefonla aradım. Hayırlı uğurlu olsun, Rabbim muvaffak etsin. Herhangi bir konuda yardımcı olabileceğim bir şey olursa yanınızdayım dedim. Bu yalanı söylerken hiç mi Allah’tan korkmuyorsunuz. Bir arada doktorlardan ve eczacılardan belediye başkanı olmaz diye de bir açıklaması var. Bazı basın yayın kuruluşlarında da yer almıştı. Eczacılar odası ve tabipler odasının buna bir tepki koyacağını düşünmüştüm. Ama kimseden ses gelmedi” açıklamalarında bulundu.

Eski Öğretmenevi ne olacak?
NEVŞEHİR(MHA) Nevşehir’e uzun yıllar önce bir eğitim yuvası ardından ise uzun yıllar Öğretmen evi olarak hizmet veren bina ve bahçesi ne olacak?
Nevşehir’de bazı siyasetçilerin de zaman zaman gündeme getirdikleri, kimine göre onarımdan geçirilip Vilayetler birliği konuk evi olarak, kimilerine göre ise daha değişik alanlarda kullanılabileceği konuşulan eski Öğretmenevinin akıbeti belirsizliğini koruyor.
Üniversitenin hemen arkasına yapılan yeni Öğretmenevi binasının hizmete açılmasıyla birlikte hizmete kapatılan ve o günden bu yana akıbeti konusunda bir açıklama yapılamayan binanın il merkezindeki birçok kamu binasının yaşadığı makus talihe uğramasından da endişe ediliyor.
Keza hatırlanacağı üzere eski sağlık il müdürlüğü binası, eski SSK binası, eski yetiştirme yurdu binası gibi binalar uzun yıllar boş kalmış, harabeye dönmüş ve göz göre göre milli servet olarak görülebilecek bu binalar ya milyonlarca para harcanıp yeniden kazanılmaya çalışılmış (eski sağlık il müdürlüğü binası gibi) ya da hala ne olacağı belirsizliğini koruyor halde kalmıştı.

Muhatabından henüz çıt yok …
NEVŞEHİR(MHA) Nevşehir’de muhtemelen Ekim ayında yapılması beklenen Ticaret ve Sanayi odası seçimlerine geri sayım sürüyor.
Henüz tam net bir tarih açıklanmış değil. Ancak oda başkanlığına adaylığını aylar öncesinden açıklayan İş İnsanı Yüksel Babaoğlu’nun açıklamalarına göre seçimin Ekim ayında yapılması bekleniyor ve muhtemelen bayram sonrasında kesin ve net bir tarihin açıklanmasını beklediklerini de bizzat kendisi günler öncesinden ifade etmişti.
Bu arada mevcut oda yönetiminin ve başkanının her seçim öncesinde bir balon uçurup Nevşehir’e kazandırılması beklenen önemli yatırımları elinden kaçırdığını, Organize sanayi ve lale sanayi gibi şehrin sanayi alanlarında yapılması gereken birçok çalışmanın yapılamadığı iddialarında bulunan İş İnsanı Babaoğlu’nun açıklamalarına Başkan Parmaksız’ın ne zaman cevap vermeye başlayacağı da merak konusu.

“Allah işlerini rast getirsin deriz”
NEVŞEHİR(MHA) Saadet Partisi İl Başkanı Ali Doğan Simit, Deva Partisinin kendi logosu ile seçimlere girme kararı almasını işte bu sözlerle yorumladı.
6’lı masadan birilerinin daha ayrılıp birilerinin daha katılabileceğini ve bu durumun seçime kadar netleşeceğini belirten Saadet Partisi İl Başkanı Ali Doğan Simit, “Milli görüşün tek siyasi partisi olarak bizim rakamlarla, birileri gelmiş gitmişle işimiz yok. Böyle şeylere takılmayız. Memleket için elimizi taşın altına sokmamız gerekiyorsa hiç tereddüt bile etmeden bunu yaparız. 6 siyasi parti bir araya geldiler. Deva partisi sonradan seçime kendi logosuyla gireceğini açıkladı. Bu mesele kendi iç meseleleri. Ne düşündüler bilemem. Belki ileri de bir kaç parti bu yapıya girer, çıkar bunlar seçime kadar netleşecek meseleler. Birinin çıkıp, birilerinin girmesi bizleri yormaz. Allah işlerini rast getirsin deriz. Başka bir şey de söylemeyiz” diye konuştu.

“AK parti oy çalmayı da, para çalmayı da biliyor”
NEVŞEHİR(MHA) İYİ Parti İl Başkanı Ömer Ay, yeni seçim kanununun 2023 seçimlerine ne getireceği sorumuza cevap verdi.
Başkan Ay, “AK Parti 2018 yılında yapılan seçimde yaklaşık 20 -23 milletvekili kaybetmiş. O seçimden sonra kendi getirdiği bu ittifak yasasını kaldırdı. Tabi o dönemki oylar değişti. Şu anda ne AKP’nin, ne MHP’nin aynı oyları yok. Büyük çapta oy kabına uğradılar. Dolayısıyla bu yeni seçim yasasının AK Partiye bir yarar getireceği kanaatinde değilim. Zaten tarih boyunca seçim yasasıyla seçim kazanmak isteyen bütün partiler hüsrana uğramıştır. Yaptıkları değişiklikler muhalefete uğramıştır. Bu yeni yasayla birlikte en kıdemli seçim hakimlerinin ilçe seçim kurulu başkanı yapıldığı uygulamayı doğru da bulmuyorum. Anlaşılan seçimlere sandık oyunlarıyla müdahale etmek istedikleri anlaşılmaktadır. Bizde buna karşı çok tedbirliyiz. Bütün sandık kurulu üyelerimizi ve yedeklerini de atadık. Asla AK Partiye oy çaldırmayacağız. AK Parti biliyorsunuz oy çalmayı da, para çalmayı da biliyor. Buna müsaade etmeyeceğiz, sandık güvenliğini sağlayacağız” dedi.

Camide İzcilik tanıtım toplantısı yapıldı
NEVŞEHİR(MHA) Diyanet İşleri Başkanlığının gençlik hizmetleri kapsamında yapmış olduğu personele yönelik izcilik tanıtım toplantısı Ürgüp İlçe Müftüsü İsmail Karadavut’un başkanlığında Musalla Camii’nde gerçekleştirildi.
“İzcilik Tanıtım Toplantısı” Diyanet İşleri Başkanlığın değişik zaman ve mekanlarda düzenlemiş olduğu izcilik faaliyetlerine ve eğitim seminerine katılarak izcilik eğitimi alan, Nevşehir İl İzcilik Temsilcisi Ürgüp Altıkapılı Camii İmam Hatibi Abdullah Ekinci tarafından yapıldı.

Dijital dünyada değerleriyle aile olmak
NEVŞEHİR(MHA) Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan ve Nevşehir ili genelindeki camilerde okunan Cuma hutbesinde bu hafta dijital dünyada değerleriyle aile olmak konusu ele alındı.
Hutbede, “Muhterem Müslümanlar! Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Kendileri ile huzur bulasınız diye sizin için türünüzden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet var etmesi Allah’ın varlığının ve kudretinin delillerindendir. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için ibretler vardır.” Okuduğum hadis-i şerifte ise Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Nikâh benim sünnetimdir. Kim benim sünnetime uygun davranmazsa benden değildir.” Aziz Müminler! Yüce dinimiz İslam, meşru bir nikâh ile aile yuvası kurmamızı emreder. Aile hayatımızı adalet, merhamet, sevgi, saygı, güven gibi değerler üzerine bina etmemizi öğütler. İslam, gayr-ı meşru ilişkilere, hayâsızlığa, iffetsizliğe ve çirkinliğe sevk eden davranışlara ise asla izin vermez. Meşru bir nikâha dayanmayan hiçbir birlikteliği kabul etmez. Kıymetli Müslümanlar! Aile; iffetli, huzurlu ve güvenli bir hayatın temeli ve teminatıdır. Nefsimizi ve neslimizi emniyet altına alan, temiz ve sağlıklı bir toplumu inşa eden yegâne kurumdur. Aile, dünyanın sıkıntılarında, hayatın sarsıntılarında tutunulacak bir el, sığınılacak güvenli bir limandır. İnsanı insan kılan değerlerin öğrenildiği bir ahlak mektebidir. Kişiyi iyiye ve doğruya yönlendiren bir rehber; günahlardan ve kötülüklerden koruyan bir kalkandır. Değerli Müminler! Dijital dünyanın baş döndürücü hızla geliştiği bir dönemde yaşıyoruz. Elbette bu yeni mecranın pek çok imkânından yararlanıyoruz. Ancak bir yandan da özendirdiği hayat tarzının haz, hırs, tüketim ve bireyselleşme üzerine kurgulandığına şahit oluyoruz. Maalesef bu durumdan aile yapımız da derinden etkileniyor. Bazen sanal âlemin cazibesine kapılıp değerlerimizi yitiriyoruz. Gerçek hayatla bağımız koptukça ilişkilerimiz sanallaşıyor. Hatta kimi zaman en yakın dostumuz telefon ekranları, internet mecraları oluyor. Rahmet, sekînet ve muhabbet vesilesi ailemizden ilgiyi, sevgiyi ve muhabbeti esirgiyoruz. Dünyanın diğer ucundaki insanlarla iletişim kurarken, aynı sofraya oturduğumuz anne babamızdan, eşimizden, çocuklarımızdan gittikçe uzaklaşıyoruz. Aziz Müslümanlar! Aile, bir tercih değil; fıtri bir ihtiyaçtır. Aile kurmak ve aile olmak, Hz. Âdem’den bu yana Peygamberlerin sünnetidir. Aile kurumunun yerine ikame edilecek hiçbir sosyal yapı yoktur. Algıların gerçeğe galip geldiği ve insanlığın fıtrata aykırı dönüşümlere zorlandığı günümüzde bize düşen, dijital dünyanın olumsuzlukları karşısında milli ve manevi değerlerimizi esas alan bir duruş sergilemektir. Yaşadığımız çağın gerçeklerinden kopmadan, dijital mecraların da esiri olmadan değerleriyle birlikte aile olmaktır. Peygamber Efendimizin ilgiye, sevgiye, şefkate, merhamete ve muhabbete dayalı aile yapısını hanelerimizde hâkim kılmaktır. Unutmayalım ki güçlü ve huzurlu bir aile, ancak milli ve manevi değerlerimize sahip çıkmakla mümkündür” ifadelerine yer verildi.

EBS’nin talepleri karşılık bulmaya devam ediyor
NEVŞEHİR(MHA) Eğitim-Bir-Sen, Haziran 2016’da, öğretmenlerin ve eğitimin niteliğinin artırılmasına hiçbir somut katkı sağlamayacak olan, hukuki denetimden uzak nitelikteki ‘öğretmenlerin müdürleri tarafından değerlendirmeye tabi tutulması’ uygulamasından vazgeçilmesini talep etmişti.
Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin 54. maddesinin birinci fıkrası çerçevesinde okul müdürü tarafından değerlendirmeye tabi tutulan ve en yüksek başarı puanının altında herhangi bir puan alan öğretmenler için itiraz dilekçesi kampanyası başlatmıştı.
Sürece ilişkin değerlendirmelerde bulunan Eğitim-Bir-Sen Nevşehir Şube Başkanlığından yapılan açıklamada; “Bakanlık, talebimiz ve teklifimiz doğrultusunda, 12.5.2022 tarihli ve 31833 sayılı Resmî Gazete’mde yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile öğretmenlerin müdürler tarafından değerlendirmeye tabi tutulmasını hüküm altına alan yönetmeliğin “Değerlendirme ölçütleri” başlıklı 54. maddesini yürürlükten kaldırmıştır” ifadelerine yer verildi.

Aday öğretmenlik ve öğretmenlik kariyer basamakları yönetmeliğine dava açıldı
NEVŞEHİR(MHA) Eğitim-İş Sendikası Aday öğretmenlik ve öğretmenlik kariyer basamakları yönetmeliğine dava açtı.
Konuya ilişkin Şube Başkanı İbrahim Demir, “Gündeme geldiği günden itibaren her aşamasında karşı durduğumuz Öğretmenlik Meslek Kanunu ile öngörülen, kariyer basamakları sisteminin uygulanmasına dair yürürlüğe konulan Aday Öğretmenlik Ve Öğretmenlik Kariyer Basamakları Yönetmeliğine Danıştay nezdinde dava açılmıştır.
Ayrıca Yönetmeliğin dayanağı niteliğinde olan 7354 Sayılı Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun ilgili hükümleri hakkında somut norm denetimi kapsamında Anayasa Mahkemesi’ne iptal başvurusu yapılmasını talep ettik.
Davada; örgütlenemeyen, eleştiremeyen, sorgulayamayan öğretmenler hayalini kuran AKP iktidarının, aday öğretmenlik sürecinde memuriyet güvencesini hiçe sayan, bütünüyle keyfi ve kayırmacılığa yol açacak, yandaş sendikalarının baskılarını zirveye çıkarma amacıyla öngördüğü aday öğretmenlik sürecine ilişkin hükümlerin iptali talep edilmiştir.
Ayrıca temel dil bilgisi ve genel mantık ile dahi örtüşmeyecek şekilde çelişkili olarak zaten uzmanlık mesleği olan öğretmenliğe “uzman öğretmenlik” unvanını, yalnızca Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e atfen kullanılan “başöğretmenlik” unvanını getirerek kamu emekçileri arasında dayanışma yerine, yarışı hakim kılmayı amaçlayan, eşit işe eşit ücret ilkesini yok sayan düzenlemelerin iptalini talep ettik. Eğitim-İş olarak AKP iktidarının adım adım öğretmenlik mesleğinin saygınlığını zedeleyecek, kamu emekçileri arasında çalışma barışını bozacak uygulamalarına karşı durmaya devam edeceğimizin bilinmesini isteriz” açıklamalarında bulundu.